ECRİMİSİL (HAKSIZ İŞGAL TAZMİNATI)

Ecrimisil diğer adıyla haksız işgal tazminatı bir taşınmazın haksız ve kötüniyetli olarak kullanılması neticesinde hak sahibinin uğradığı zararların giderilmesi için ve taşınmazdan elde edilen veya elde edilmesi ihmal edilen ürünler karşılığında ödenen tazminattır.

Haksız işgal tazminatının yasal dayanağı 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 995. maddesidir. Madde metni şu şekildedir: “İyiniyetli olmayan zilyet, geri vermekle yükümlü olduğu şeyi haksız alıkoymuş olması yüzünden hak sahibine verdiği zararlar ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünler karşılığında tazminat ödemek zorundadır. İyiniyetli olmayan zilyet, yaptığı giderlerden ancak hak sahibi için de zorunlu olanların tazmin edilmesini isteyebilir. İyiniyetli olmayan zilyet, şeyi kime geri vereceğini bilmediği sürece ancak kusuruyla verdiği zararlardan sorumlu olur.”

Kanundan da açıkça anlaşıldığı üzere haksız işgal tazminatı ancak iyiniyetli olmayan zilyetten talep edilebilecektir. Yani zilyedin iyiniyetli olması halinde ecrimisil tazminatı ödemesi söz konusu olmayacaktır.

Madde metninde “Ecrimisil tazminatı” kavramına değinilmemiş ve tazminatın talep koşullarına ayrıntılarıyla yer verilmemişse de Yargıtay içtihatlarında ecrimisil kavramı sıklıkla kullanılmış ve Yargıtay uygulamaları ile ecrimisilin hukuki niteliği, miktarının hesaplanması, hangi hallerde talep edilebileceği gibi hususlara açıklık getirilmiştir.

Yerleşik Yargıtay içtihatları ile ecrimisile (haksız işgal tazminatına) dair kabul edilen usul ve esaslar şu şekilde sıralanabilir;

·                Ecrimisilin hukuki niteliği; Ecrimisil kira alacağı değildir. Yargıtay içtihatlarında haksız işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal sebebiyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerektiği defaatle vurgulanmıştır. Birçok Yargıtay kararında alıntı yapılan YHGK'nun 2004/1-120-96 Sayılı ve 25.02.2004 tarihli kararında da “… Ecrimisil, haksız işgal sebebiyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir …” şeklinde belirtilmiştir.

·                Ecrimisilin hesabı; Tazminat miktarının belirlenmesinde taşınmaza haksız olarak el atılması durumunda bu taşınmazın mevcut veya tahmini kira gelirine dikkat edilmektedir. Tarım ürünleri yönünden ise ekilen tarım ürünleri tespit edilerek birim fiyatlarına göre tazminat hesap edilmektedir. Tazminat hesabına dair uygulanacak usul ve esaslar Yargıtay 16. Hukuk Dairesi’nin 2015/21244 Esas ve 2017/9052 Karar sayılı dosyasından verdiği 18.12.2017 tarihli kararında şu şekilde ifade edilmiştir: “… Ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir konu olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak ecrimisil yani haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgelere dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık, değerlendirmenin gerekçeleri bilimsel verilere ve HMK'nın 266 vd. maddelerine uygun olmalıdır. Bu nedenle, özellikle tarım arazilerinin haksız kullanımından kaynaklanan bir talep varsa, bu konudaki resmi veriler getirtilmeli, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu, bu ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara göre verim değerleri tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, hal müdürlüğünden ilgili dönem için birim fiyatlar getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı ve taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir …”.

·                İntifadan men koşulu; Paydaşlık durumunda ecrimisil talep edebilmek intifadan men koşuluna bağlıdır. İntifadan men koşulu paydaşın, taşınmazın hakimiyetini kendinde bulunduran paydaşa söz konusu taşınmazı kullanmak istediğini veya taşınmazdan faydalanmak istediğini bildirmesidir. Paydaşlar ancak bu bildirimin yapılmasından sonra doğan ecrimisil haklarını talep edebileceklerdir. Ancak intifadan men koşulunun yine Yargıtay uygulamalarıyla kabul edilen bazı istisnaları bulunmaktadır. Örneğin davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılması durumunda ayrıca intifadan men koşulu aranmamaktadır.

·                Zamanaşımı; Yerleşik Yargıtay uygulamaları ile haksız fiilden doğan tazminattan farklı olarak haksız işgal tazminatı talebine bağlı olarak açılan davalar 5 yıllık zamanaşımına tabi kılınmıştır. Davanın açıldığı tarihten geriye doğru en fazla 5 yıllık ecrimisil alacağı talep edilebilmektedir.