193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 25. maddesinde
gelir vergisinden müstesna olan tazminat ve yardımlar sayılmıştır. 27 Mart 2018
tarihinde yürürlüğe giren 7103 sayılı kanunla söz konusu kanunun kıdem
tazminatının vergilendirilmesini düzenleyen 25/1. maddesinin 7 nolu bendinde
değişikliğe gidilmiştir. Değiştirilen bendin son hali şu şekildedir:
"7. a) 25/8/1971 tarihli ve 1475 sayılı
İş Kanunu ve 20/4/1967 tarihli ve 854 sayılı Deniz İş Kanunu’na göre ödenmesi
gereken kıdem tazminatlarının tamamı ile 13/6/1952 tarihli ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar
Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanuna göre ödenen kıdem
tazminatlarının hizmet erbabının 24 aylığını aşmayan miktarları (Hizmet
ifa etmeksizin ödenen ücretler tazminat sayılmaz.);
b) Hizmet erbabının tabi olduğu mevzuata göre
bu bendin (a) alt bendinde belirtilen istisna tutarının hesabında dikkate
alınmak şartıyla, hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra; karşılıklı
sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş
kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi
çeşitli adlar altında yapılan ödemeler ve yardımlar (Bu bendin uygulamasına
ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.)"
(7)
numaralı bendin (a) alt bendinde 1475 sayılı eski İş Kanunu ile 854 sayılı
Deniz İş Kanunu uyarınca ödenmesi gereken kıdem tazminatlarının tamamı gelir vergisinden
muaf tutulmuştur. Ancak (her yıl belirlenen) kıdem tazminatı tavanını aşan
kısımdan gelir vergisi alınacaktır. Ayrıca hesaplanan kıdem tazminatından binde
7.59 oranında damga vergisi de kesilecektir.
5953
sayılı Basın İş Kanunu’na tabi çalışanlarda ise 24 aylık brüt ücrete kadar olan
kıdem tazminatları gelir vergisinden muaf tutulmuştur. Bu durumda kıdem
tazminatının 24 ayı aşan kısmı gelir vergisine tabi olacaktır. Vergiden muaf kısma, diğerlerinde olduğu gibi
sadece binde 7.59 oranında damga vergisi uygulanacaktır.
(7)
numaralı bendin (b) alt bendinde hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra hizmet
erbabına, karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında
ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi
tazminatları gibi adlar altında yapılan ödemeler ve yardımların, çalışanın tabi
olduğu mevzuata göre kıdem tazminatına ilişkin söz konusu istisna tutarın
hesabında dikkate alınacağı belirtilmiştir. Böylece, anılan Kanunlar
uyarınca ödenecek kıdem tazminatlarından istisna edilecek tutar hesap
edilirken, metne eklenen 7/b bendinde sayılan ödemeler de dahil edilerek,
ödemeler toplamı üzerinden istisna uygulanması, istisnayı aşan tutarların ise
ücret olarak gelir vergisine tabi tutulması sağlanmıştır.
2018
yılında yapılan değişiklik uyarınca, kıdem tazminatı ile ikale sözleşmesi
kapsamındaki tazminatlar vergileme bakımından birlikte değerlendirilecektir.
İki tazminatın toplamının kıdem tazminatı tavanına kadar olan kısmı vergiden
muaf olacak ve tavanı aşan kısmından ise gelir vergisi alınacaktır.
Örneğin 2020 yılının
ikinci yarısında uygulanacak kıdem tazminatı tavanı 7.117,17 tl’dir.
Brüt ücreti 6.000 TL olan ve 10 yıllık kıdemi bulunan bir işçiye 60.000 TL
kıdem tazminatı ve 20.000 TL’de ek tazminat ödendiğini varsayarsak toplam 80.000
TL olan tazminatın (7.117.17 x 10 yıl=) 71.171,7 TL’ye kadar olan kısmı
vergiden muaf olacaktır. Kalan 8.828,83 TL’lik kısmından ise gelir vergisi
alınacaktır. Gelir vergisi düşüldükten sonra kalan kısım ile vergiden muaf olan
kısmın toplamından da binde 7.59 oranında damga vergisi alınacaktır.
Aynı
işçinin kıdem tazminatı ödemesini gerektirmeyecek şekilde işten ayrılması
ihtimalinde işvereni 60.000 TL ikale tazminatı öderse bu tazminatın tamamı
kıdem tazminatı tavanının altında kaldığından gelir vergisinden muaf olacak ve
sadece damga vergisi alınacaktır.