CİNSEL DOKUNULMAZLIĞA KARŞI
SUÇLARDAN HÜKÜMLÜ OLANLARA
UYGULANACAK TEDAVİ VE DİĞER
YÜKÜMLÜLÜKLER
HAKKINDA YÖNETMELİK’TE ÖNGÖRÜLEN BAŞLICA
HUSUSLAR
Cinsel saldırı suçlularına “kimyasal
hadım” olarak da adlandırılan ilaçla tedaviyi de içeren “Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlarda Hükümlü Olanlara Uygulanacak
Tedavi ve Diğer Yükümlülükler Hakkında Yönetmelik”, 26 Temmuz 2016’da Resmî
Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Yönetmelik, 13/12/2004 tarihli ve 5275
sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 108 inci maddesinin
9. Fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır. 5275 sayılı kanunun 9. Fıkrası, 6545
sayılı kanun 18.06.2014 tarihinde ile eklenmiş olup şu şekildedir:
(9)
Birinci fıkradaki koşullu salıverme süreleri, 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı
Türk Ceza Kanununun 102 nci maddesinin ikinci fıkrasında tanımlanan cinsel
saldırı suçundan, 103 üncü maddesinde tanımlanan çocukların cinsel istismarı
suçundan, 104 üncü maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrasında tanımlanan reşit
olmayanla cinsel ilişki suçundan, 188 inci maddesinde tanımlanan uyuşturucu
veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan dolayı hapis cezasına mahkûm
olanlar hakkında da uygulanır. 188 inci madde hariç olmak üzere bu suçlardan
dolayı hapis cezasına mahkûm olanlar hakkında, cezanın infazı sırasında ve koşullu
salıverildikleri takdirde denetim süresi içinde, aşağıdaki tedavi veya
yükümlülüklerden bir veya birkaçına infaz hâkimi tarafından karar verilir:
a)
Tıbbi tedaviye tabi tutulmak
b)
Tedavi amaçlı programlara katılmak
c)
Suçun mağdurunun oturduğu ve çalıştığı yerleşim bölgesinde ikamet etmekten
yasaklanmak
d)
Mağdurun bulunduğu yerlere yaklaşmaktan yasaklanmak
e)
Çocuklarla bir arada olmayı gerektiren bir ortamda çalışmaktan yasaklanmak
f)
Çocuklar hakkında bakım ve gözetim yükümlülüğünü gerektiren faaliyet icra
etmekten yasaklanmak
(10)
(Ek : 6545 - 18.6.2014 / m.82) Dokuzuncu fıkra hükümleri çocuklar hakkında
uygulanmaz.
Kanun metnine benzer düzenleme Hadım
Yönetmeliğinde de yer almıştır. Yönetmelikte söz konusu yükümlülüklerin
uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir. Halk dilinde
“Hadım Yönetmeliği” olarak ifade edilen Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlardan
Hükümlü Olanlara Uygulanacak Tedavi Ve Diğer Yükümlülükler Hakkında
Yönetmelik’in ne gibi hükümler içerdiğini kısaca gözden geçirecek olursak;
Yönetmeliğin birinci maddesinde amacının
“5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 102. maddesinin ikinci fıkrasında tanımlanan cinsel saldırı, 103 üncü maddesinde tanımlanan
çocukların cinsel istismarı ve 104
üncü maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrasında tanımlanan reşit olmayanla cinsel ilişki suçlarından hapis cezasına mahkûm
olanların, cezalarının infazı sırasında ve koşullu salıverildikleri takdirde
denetim süresi içinde tâbi olacakları yükümlülüklerin, tıbbi tedavilerin ve
iyileştirme programlarının belirlenmesi ile bunların uygulanmasına ilişkin usul
ve esasları düzenlemek” olduğu belirtilmiştir.
Yönetmeliğin ikinci maddesinde
yönetmeliğin kapsamı kısaca belirtilmiştir. Buna göre Yönetmelik, cinsel
dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan hapis cezasına mahkûm olmuş kişilerin
tedavi, iyileştirme ve diğer yükümlülüklerine ilişkin faaliyetleri, bu
faaliyetleri uygulayacak ceza infaz kurumları, denetimli serbestlik
müdürlükleri ve tedavi merkezleri ile bu merkezlerde görevli personelin görev,
yetki ve sorumluklarını kapsamaktadır.
Yönetmeliğin 6. Maddesinde cinsel
suçlardan hüküm alanlar hakkında, cezanın infazı sırasında veya koşullu
salıverildikleri takdirde denetim süresi içerisinde, ikinci fıkrada belirtilen
tedavi veya yükümlülüklerden bir veya birkaçına karar verilmesi için Cumhuriyet
başsavcılığı tarafından derhal infaz hâkimliğine başvuruda bulunulacağı ifade edilmiştir.
Yönetmeliğin devam eden hükümlerinde ise
yukarıda sayılan yükümlülüklerin nasıl uygulanacağına ilişkin usul ve esaslar
ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir.
HADIM
YÖNETMELİĞİ’NE DANIŞTAY’DAN
YÜRÜTMEYİ
DURDURMA KARARI
Yönetmelik ile cinsel suçlardan hüküm
alanlar hakkında cezanın infazı sırasında ya da koşullu salıverildikleri
takdirde denetim süresinde cinsel isteği azaltıcı tıbbi tedavi de dahil önemli
yaptırımlar öngörülmüştür. Yönetmeliğin 7/1. maddesinde bu tedavi “Cinsel saldırı suçlularına yönelik olmak
üzere ayakta ya da yatarak, ilaçla ya da ilaçsız olarak veyahut her iki usul
ile cinsel dürtünün azaltılmasına ya da denetimine yönelik tedaviler ile cinsel
isteğin azılmasını ya da yok edilmesini sağlayan yöntem” olarak
tanımlanmıştır.
Türkiye Psikiyatri Derneği tarafından
yönetmeliğin bazı hükümlerinin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay 10.
Dairesi’nin 2016/12975 Esas sayılı dosyasından dava açılmıştır. Dosya üzerinde
ilk incelemeyi yapan Danıştay Tetkik Hâkimi Ahmet Faruk Özer, “Yönetmeliğin 7/1. Maddesinde “ile cinsel
isteğin azalması veya yok edilmesini sağlayan yöntemdir." ifadesine yer
verilerek Kanunda yer almayan bir tanımlamaya gidildiği ve bu suretle Yasa
koyucunun amaçladığı, tıbbi tedavi, kavramından ayrılarak cinsel isteğin yok
edildiği bir "yöntem” benimsendiği görülmektedir. Bu haliyle Yönetmeliğin
7. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “ile cinsel isteğin azalmasını veya yok
edilmesini sağlayan yöntemdir." ifadesinin, Kanunun idareye verdiği
düzenleme yetkisini aştığı sonucuna ulaşıldığından, yönetmeliğin bu kısma
yönelik olarak yürütmenin durdurulması isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.”
şeklinde görüş bildirmiştir. Buna göre Tetkik Hakimi Yönetmeliğin 7/1.
maddesinde “cinsel isteğin azalmasını veya yok edilmesini sağlayan yöntem”
ifadesine yer verilerek, kanunda yer almayan bir tanımlamaya gidildiği ve
“tıbbi tedavi” kavramının dışına çıkıldığını belirtmiş ve bu durumun yetki
aşımı olduğunu savunmuştur.
Danıştay 10. Dairesi de bu görüş
ışığında yönetmeliğin 7/1. maddesinin yürütmesinin durdurulmasına oy çokluğuyla
karar vermiştir. Kararın gerekçesinde, Anayasa’da
tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında kişinin vücut bütünlüğüne
dokunulmayacağının hüküm altına alındığı vurgulanmıştır. Bu nedenle ancak kanunda açıkça
belirtilmek, sınır ve kapsamı çizilmek suretiyle kişinin vücut bütünlüğüne
yönelik düzenlemelerin getirilebileceği ifade edilmiştir.
Kararda “Kişilerin vücut bütünlüğünü ilgilendiren ve ileride telafisi mümkün
olmayacak sonuçlar doğurabilecek nitelikte uygulamalar içeren bir düzenlemenin
en temel çıkış noktasını oluşturan “tedavi” tanımını Anayasa’nın 17. Maddesi
kapsamında kanunda belirtilmesi ve kanunun öngördüğü sınırlar içerisinde
Yönetmelik hükümlerine aktarılması gerekirken, Kanunda sınırları belirsiz
“tedavi” kavramını da aşar nitelikte “yöntemler” içeren davaya konu düzenlemede
hukuka uyarlık bulunmamakta olup uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız
zararlara yol açabileceği sonucuna varılmaktadır” denilerek ilgili
yönetmelik hükmünün yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir. Bu karar
uyarınca yasa ile düzenleninceye kadar doktorlar cinsel dürtünün azaltılmasına
ya da denetimine yönelik tedavi ile cinsel isteğin azılmasını ya da yok
edilmesini sağlayan herhangi bir yöntem gerçekleştiremeyecektir.
KİMYASAL
HADIM YÖNTEMİNİ UYGULAYAN ÜLKELER
ABD’de ilk olarak Kaliforniya eyaletinde
uygulanmaya başlanmıştır. Günümüzde ise ABD’nin 8 eyaletinde kimyasal hadımın
uygulanmasına ilişkin düzenlemeler yürürlüktedir.
Polonya’da yakın akrabalarına tecavüz
eden kişilerin ve pedofillerin ilaçla hadım edilmesini öngören yasa
yürürlüktedir.
Çek Cumhuriyeti’nde de cinsel suç işleyen
erkeklere kimyasal hadım yöntemi uygulanmaktadır.
İngiltere, İsveç, Danimarka ve Kanada’da
ise kimyasal hadım yöntemi hükümlülerin isteğine bağlı olarak uygulanmaktadır.