Yargı
Reformu Strateji Belgesi kapsamında TBMM Genel Kurulunda görüşülen “Hukuk
Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”
teklifi 22.07.2020 tarihinde kabul edilerek Cumhurbaşkanlığının onayına
sunulmuştur. Yasa onayın ardından 28.07.2020 tarihli Resmi Gazetede
yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Hukuk
Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 59.
maddesi ile Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a eklenen 73/A maddesi uyarınca
Tüketici Mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya
başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. Böylelikle kanunun
Resmi Gazetede yayımlanmasını müteakip tüketici uyuşmazlıklarında dava açmak
isteyen tarafın öncelikle arabuluculuk yoluna gitmesi gerekecektir.
Arabuluculuğa başvurulmadan dava açılması durumunda, dava, dava şartı
yokluğundan reddedilecektir.
Kanun
buna birtakım istisnalar da getirmiştir. Buna göre aşağıda belirtilen
hususlarda dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümler uygulanmayacaktır:
1)
Tüketici hakem heyetinin görevi kapsamında olan uyuşmazlıklar
2020
yılı için Tüketici Hakem Heyetlerine yapılacak başvurularda değeri:
a) 6.920 TL’nin altında bulunan uyuşmazlıklarda
İlçe Tüketici Hakem Heyetleri,
b) Büyükşehir statüsünde olan illerde 6.920 TL
ile 10.390 TL arasındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetleri,
c) Büyükşehir statüsünde olmayan illerin
merkezlerinde 10.390 TL’nin altında bulunan uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem
Heyetleri,
ç) Büyükşehir statüsünde olmayan illere bağlı
ilçelerde 6.920 TL ile 10.390 TL arasındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem
Heyetleri görevlidir.
2)
Tüketici hakem heyeti kararlarına yapılan itirazlar
3) TKHK 73. maddenin altıncı fıkrasında
belirtilen davalar
Tüketici
örgütleri, ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile Bakanlık; haksız ticari
uygulamalar ve ticari reklamlara ilişkin hükümler dışında, genel olarak
tüketicileri ilgilendiren ve bu Kanuna aykırı bir durumun doğma tehlikesi
olan hâllerde bunun önlenmesine veya durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir
kararı alınması veya hukuka aykırı durumun tespiti, önlenmesi veya durdurulması
amacıyla tüketici mahkemelerinde açılan davalardır.
4)
TKHK 74. maddede belirtilen davalar
Satışa
sunulan bir seri malın ayıplı olduğunun tespiti, üretiminin veya satışının
durdurulması, ayıbın ortadan kaldırılması ve satış amacıyla elinde
bulunduranlardan toplatılması için Bakanlık, tüketiciler veya tüketici
örgütlerinin açtığı davalardır.
5) Tüketici işlemi mahiyetinde olan ve
taşınmazın aynından doğan uyuşmazlıklar
Yargılama
Giderlerinden Sorumluluk
Hukuk
Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un
59. maddesinin 2. fıkrası “7/6/2012 tarihli ve 6325 sayılı Hukuk
Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin on birinci fıkrası tüketici
aleyhine uygulanmaz.” hükmünü içermektedir. Buna göre taraflarından
birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle
arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan tarafın
davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından
sorumlu tutulacağına ve lehine vekalet ücretine hükmedilmeyeceğine dair hüküm
tüketici hakkında uygulanmayacaktır.
Arabuluculuk
Ücretinden Sorumluluk
Arabuluculuk
faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme
yapılamaması veya tarafların anlaşmaları ya da anlaşamamaları hâlinde tüketicinin
ödemesi gereken arabuluculuk ücreti, Adalet Bakanlığı bütçesinden
karşılanacaktır. Ancak belirtilen hâllerde arabuluculuk ücreti,
Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesinin eki Arabuluculuk Ücret Tarifesinin
Birinci Kısmına göre iki saatlik ücret tutarını geçemeyecektir.
Arabuluculuk
faaliyeti sonunda açılan davanın tüketici lehine sonuçlanması hâlinde
arabuluculuk ücreti, 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre davalıdan tahsil
olunarak bütçeye gelir kaydedilecektir.
Uygulama
Hükmü
Hukuk
Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un
60. maddesi uyarınca tüketici uyuşmazlıklarında dava şartı olarak
arabuluculuğa ilişkin hükümler, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih
itibarıyla İlk Derece Mahkemeleri ve Bölge Adliye Mahkemeleri ile Yargıtayda
görülmekte olan davalar hakkında uygulanmayacaktır.